28 Temmuz 2012 Cumartesi

ÖLDÜĞÜM GÜN


SENAİ DEMİRCİ 
TİMAŞ YAYINLARI
KİTAP HAKKINDA
Bir yazar...
Bir reklamcı..
Ve bir mezarlık müdiresi...
Yaşam ile ölüm arasında bir aşk hikayesi.
Öldüğüm gün, ölümle kazanılacak yeni imkanlara şiirsel bir bakış denemesi, hayatla ölüm arasındaki mahrem aşk hikayesinin fısıltıları ve iç çekişleri. 
Sayfa Sayısı: 240
Fiyatı: 9,50 Tl

27 Temmuz 2012 Cuma

ERKEK DEDİKODUSU' NUN YAZARLARI İLE RÖPORTAJ (SİZİN İÇİN)

@french_oje @tugce_tb #dedikodu:)
alt
“Erkek Dedikousu” serisinin yazarları French Oje ve Tuğçe’yle, kitapları ve yaz aşkları hakkında harika bir dedikodu yaptık!
Birazda ilişkilere yönelelim! Kıskanç mısınız? French oje: Ben hiç değilim ya:) Eski sevgilimi başka bir kızla görsem bile umrumda olmuyor. O bir süre sonra sanki benim kardeşimmiş gibi oluyor resmen! Ama flört ettiğim biri olduğunda yani henüz sevgilim değilse o zaman gerçekten kıskanıyorum. Bir de yakın arkadaşlarımı da çok kıskanıyorum mesela:)
Tuğçe Tb: Ben kıskanırım ama ölürüm de belli etmem:)


Yaz aşklarınızdan bu zamana kadar hiç devam eden oldu mu? 
French oje: Olmadı. Ben çok şişmandım ve yüzme bilmiyordum. Çok yakışıklı bir çocuktan hoşlanıyordum ve bir sürü kızı rağmen o da bana ilgi gösteriyordu. Benim de flört etme yeteneğim biraz kötüydü. Hoşlandığım çocuğa “beni yüzdürsene” dedim. Elimden tutup beni balina gibi yüzdürdü ama tabii ki devam etmedi:)
Tuğçe Tb: Benim de bir yaz aşkım vardı ama o benden hiç hoşlanmıyordu. Ben de araya ortak arkadaşlarımızı koydum, gidin ondan hoşlandığımı söyleyin. Ama hiç oralı olmadı, hatta “ben onu kardeşim gibi görüyorum” falan demiş. Ben gene ısrar ettim arkadaşımı gene gönderdim, fakat yine olumsuz cevap aldım. Derken bu çocuk bir şekilde benden hoşlanmaya başladı, fakat o sırada o üniversite için Bursa’ya gittiğinden 15 günde bir ya da ayda bir görüşüyorduk. Sonra üniversiteyi bitirdi İstanbul’a geldi, ilişkimiz devam etti. Sonra nişanlandık, şimdi de evliyiz:)

KIZ KISMI


SİMİNYA
KIZ KISMI
SAYFA6 YAYINLARI
KİTAP HAKKINDA (ARKA KAPAĞINDAN)
Tam şu anda arka kapağı çevirdin, değil mi? Gerçekten çok akıllıyım. İnsan bir kitabın arkasını, "bakalım arka kapağı da ön kapağı kadar güzel mi" diye değil, "bu kitabı neden okumalıyım" sorusuna cevap bulmak için çevirir. Genellikle de yazarın ünlü tanıdıklarının ve editörünün "kendinizden bir şeyler bulacaksınız", "hayal gücünün sınırlarını zorluyor", "olağanüstü bir hikâye", "kendine has diline hayranım" gibi kocaman övgüleriyle karşılaşırız. Doğrusu ben övgüden fazla hoşlanmam ama daha da geçerli nedenim, benim ünlü tanıdıklarım yok.

26 Temmuz 2012 Perşembe

BENİM ÇILGIN AİLEM


BENİM ÇILGIN AİLEM
ELIZABETH KELLY
MARTI YAYINLARI
KİTAP HAKKINDA
İnsanı karmaşaya sürükleyen deli dolu bir ailenin ferdi olsaydınız ne yapardınız ?
Hayat bazen asansörün kat numaraları kadar düzenli olmayabilir..
Elizabeth Kellynin insanı kahkahaya boğacak kadar esprili ve akılcı bir dille kaleme aldığı, dram ve komedinin bir arada sunulduğu Benim Çılgın Ailem, aile bağlarını iyileştirmeye ve güçlendirmeye yönelik, affetmeyi ve affedilmeyi öğreten büyüleyici bir roman.
Eğlenceliye benziyor. Okumak lazım.

Sayfa Sayısı: 472
Fiyatı: 17 Tl

KÜÇÜK KÖPEKLİ KADIN- BÜTÜN ÖYKÜLERİ- 8


KÜÇÜK KÖPEKLİ KADIN- BÜTÜN ÖYKÜLERİ- 8
ANTON ÇEHOV
EVEREST YAYINLARI
KİTAP HAKKINDA
Everest Yayınları, edebiyat dünyasının tartışmasız en büyük isimlerinden biri olan Anton Çehov'un tüm yapıtlarını yayımlamaya devam ediyor. Mehmet Ozgül'ün Rusça asıllarından yaptığı özenli çevirileriyle kronolojik olarak yayımlanan Çehov kitaplığının sekizinci ve son cildi Küçük Köpekli Kadın, 1895-1900 yılları arasında yazılmış 16 öyküyü kapsıyor.

BİZİMLESİN


BİZİMLESİN
İVANA SERT
DESTEK YAYINLARI
KİTAP HAKKINDA
"Ben kusursuz değilim!
Kimse kusursuz değil, benim farkım kusurlarımı nasıl örteceğimi bilmek. 
İstedim ki siz de kendinizi tanıyın, güzel yerlerinizi öne çıkarın ve kusurlarınızı örtün. Unutmayın herkes stil sahibi ve şık olabilir!
Her kadının kendi stilini yaratıp güzel olabileceğine yürekten inanıyorum. Çünkü güzel olmasını bildikten sonra her kadın güzeldir...
Kendini sevmek, kendine güvenmek, kıyafeti en iyi şekilde taşımak ise stil sahibi olmanın temel unsurlarıdır.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

YAZIN ÖYKÜLERİ



KİTAP HAKKINDA
İnsanların yaz okumalarının peşine düştüğü sıcaklarda onlara inat bu kitabın adını YAZIN ÖYKÜLERİ koydum. Hikâyeye öykü, edebiyata yazın diyerek büyümüş benim kuşağıma selam yollamak için YAZIN ÖYKÜLERİ. Çantanıza, cebinize ve içinize öyküler sığsın, sizi yalnız bırakmasın, edebiyatın şifası üzerinize olsun diye… Düşmekten korkmadan yükselmek ne güzeldir! Her şeyin uyumlu, canlı, dehşetli, sevinç dolu olduğu kısa zamanlı bir sevgi tünelinde doludizgin koşuyoruz. Bir yerlere çarpsak, bir yanımız incinse, kanasa, kırılsa, ancak bu tünelin dışına çıktığımızda canımız yanacak, çok iyi biliyoruz. Bu tünelin içinde hiçbir sorun, kaygı, hiçbir tehlike yok… … Bu bir Yazdönümü gecesi… Yazdönümü gecesinde her insanın mutlaka bir sevgilisi olmalıdır!
Sayfa Sayısı: 336
Fiyatı: 9.90

ŞEMSPARE

Yine Elif Şafak 

Şaşı bak şaşır: Şemspare


KİTAP HAKKINDA
Gönülden yazılmış her roman, her hikâye, her kelime bir şemsparedir… Güneş parçası… Kararır gökyüzü bazen; kasvetli bulutlar kaplar semayı. Hayatın ritmi durağanlaşır, sohbetler bildikleşir, içimizde birikir yalnızlık hissi. Nasıl özleriz güneşi o zaman, griler içinde aradığımız bir tutam renk demeti. Peri tozu gibi, inceden. Gönülden yazılmış her roman, her hikâye, her kelime bir şemsparedir… Güneş parçası… Düşer omuzlarımıza, kar tanesi gibi usulca, yağmur gibi yıkar ruhumuzu, arındırır tozdan kirden tekdüzeliklerden…
SAYFA SAYISI: 252
FİYAT: 15 TL

24 Temmuz 2012 Salı

PARADOKS

Siminya

  Yakında Yayınlarım :D

İşte Bu Kullanışlı

GÜNEŞİN İMPARATORU FATİH

KİTAP HAKKINDA
İSTANBUL'UN FETHİNİN VE TARİH DEĞİŞTİREN AŞKLARIN ROMANI 'AŞK', KONSTANTİNİYYE SURLARININ ARDINDA FETHEDİLMEYİ BEKLİYORDU! Mehmed, gökyüzüne baktı. Her yer ışıkla yıkandığı halde, semada ne kadar yıldız varsa, hepsi, başının üzerine toplanmıştı. Yıldızlar iki yana çekilip ona yol açıyordu. Ay Mehmed'i görünce, gümüşten kesilmiş bir hilale döndü. Mehmed'in sağ kolu göğe uzandı. Birden, yıldız toplayan o sağ elinde kılıcını gördü Mehmed. Ne zaman çekmişti, hatırlayamadı. Artık ayın tam önündeydiler... Hilali sol elinde buldu. Yay bu, diye bir çığlık yükseldi içinden. Gümüş hilal, elinde, güçlü ve gergin bir yaya dönüşmüştü. Attığı nara, evrende yankılandı: Koş Şahbazım! Güneşi yakala! Müjdeler olsun, karanlığın saltanatı bitti, diye bağrıştı binlerce ses. Duvarın üzerinden uzandı, uzandı, uzandı Mehmed... Elleri birbirine değecek kadar yakındı artık. Güneşi tutmak üzereydi.
Sayfa Sayısı: 653                     Fiyatı: 30 tl

Bab-ı Esrar


Ahmet Ümit
Bab-ı Esrar
Sözüm sözdür.http://kyurdu.blogspot.com/2012/07/yeni-kitaplar-hepsini-yaynlycam.html ' de yayınlıcam dedim. Ve işte
Kitap Hakkında
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın... Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya... Kapıları sırlara açılan bir kent... Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar... Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı... Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu... Ölümün yok edemediği bir sevda... Yıllara direnen bir sevgi; Şems-i Tebrizi ve Mevlâna Celaleddin-i Rumi... Günümüzden yedi yüz küsur yıl öncesine uzanan gerilim dolu, heyecan yüklü, mistik bir serüven... “Taşta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içinde yüzüyordu ağaçlar. Kış güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. Yedi kişi girmişti bahçeye... Yedi öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği yedi akıl, yedi keskin bıçak. Yedi lanetli adam bahçenin sessizliğini yedi parçaya bölerek yürüdü kurbanlarının bulunduğu tahta kapıya... Taşta kan vardı. Bahçede ürkütücü bir serinlik. Cinayetin tek tanığı dolunaydı. Hiç şaşırmadan, ürpermeden, korkmadan bakıyordu uzun boylu kavak ağaçlarının ölü yapraklarının arasından. Yedi kişiden en genç olanı vurmuştu kapıya. En yaşlı olanı çağırmıştı içeridekini. Yedi kişinin yedisi birden saplamıştı bıçaklarını içeriden çıkana. Taşta kan vardı. İnsanların yüreklerinde nefret, dolunayda derin bir sükûnet…
Sayfa Sayısı: 408
Fiyatı: 20 TL

22 Temmuz 2012 Pazar

Kitaplık Modeli

SESSİZ ÖYKÜLER (Cep Boy)


Kitap Hakkında
Ben yazarlık serüvenime öykü yazarak başladım, öykü yazarlığını çok sevdim. İlk ödüllerim olan 1995 Haldun Taner Öykü Birinciliği ve 1996 Sait Faik Hikâye Armağanım da bana öykülerim kazandırdı. Ama sonradan yazmış olduğum romanlarımın sesi, öykülere oranla o kadar güçlü çıktı ki, öykülerim adeta sessizleşip sindiler. Zaten, romanlarımdaki güçlü kadınlara inat, öykü kahramanlarım hep sessiz sedasız yaşanmış hayatların, kırsal törelerin toplumsal sorunların, mahalle baskılarının ezdiği, sakin ve sessiz kadınlardı. Güneşe Dön Yüzünü, Geniş Zamanlar, Foto Sabah Resimleri kitaplarımda yayımlanmış bu öyküleri Sessiz öyküler adı altında buluşturup, yeniden okura sunduk. Bu kez öykü kahramanlarımın birlikte çok daha güçlü bir ses vermeleri umuduyla, sevgili okurlarıma keyifli okumalar diliyorum.
Sayfa Sayısı: 384
Fiyatı: 10 TL

YENİ KİTAPLAR ( Hepsini Yayınlıycam)



Yayınlandı 


Yayınlandı


Yayınlandı




Yayınlandı

Yayınlandı


Yayınlandı

Saklı Şiirler


SAKLI ŞİİRLER
AYŞE KULİN
KİTAP HAKKINDA
Türk edebiyatının usta ve kitapları en çok okunan yazarı Ayşe Kulin farklı bir yönüyle; şair kimliğiyle karşınızda. Derler ki Türkiye'de herkes şairdir! Bunu diyenleri mahcup etmemek adına, yazı yazmayı öğrendiğim günden beri şiir yazarım ben. Çocuklarıma şiir-masallar yazdım. Arkadaşlarım yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş yaşlarına, babam seksen yaşına basarken, onlar için kutlama şiirleri yazdım; eğlenceli yolculuklarımızın, keyifli günlerimizin anılarını, hatta en hüzünlü anlarımın duygularını bile düzyazıyla değil, şiir formunda ifade ettim. Bennu Gerede, 2008'de Teslimiyet sergisinin resimlerine resim altı yazmamı istediğinde, elimden yine bir şiir çıkmıştı. Şiirlerimin arasında sadece babam için 1983 yılında yazdıklarım, bir "Babalar Günü" vesilesiyle yazıldıktan on dokuz yıl sonra bulu¬şabildi okurla. Diğerleri hep saklı kaldılar. Yayıncım öykülerimi tek bir kitapta toplamaya karar verdiğinde, şiirlerimi de kitap haline getirmeyi önerdi. Yıllardır defter sayfala¬rında bekleyen satırların okurla buluşmasına önce İtiraz ettim ama şiirler benimle aynı fikirde değildi; fısıldaşmaya başladılar araların¬da. Nefes almak, ete kemiğe bürünmek, hayata katılmak istediler... Sonuçta onlara boyun eğdim. Elinizdeki kitapta saklı şiirlerden birkaçı, müziğini bekleyen satır¬lardan ise sadece biri var... müziğine kavuşmuş olanı. Seçtiklerimden keyif almanız dileğiyle... Ayşe Kulin Siz beni tanımazsınız Uzaktan geliyorum Şiirin satırlarında saklı kimliğim Kavak yellerinde gizlidir
Sayfa Sayısı: 88
Fiyatı: 10 TL

VELEV Kİ CİDDİYİM!


Başarılı oyuncu ve senarist Gülse Birsel' in kitabı: Velev Ki Ciddiyim!
Kitap Hakkında
Yeryüzü belki geleceğe dair en umutsuz dönemini yaşıyor. Bu ülkedeki, bu gezegendeki insanlar arıza vermeye başladı!
Birilerinin kurguladığı berbat bir senaryonun içinde saf saf oynayan aktörler olduğumuzu keşfediyoruz yavaş yavaş. Ve öfkeliyiz.
Keyifler kaçık, tepeler atık! Uçlarımız sivrildi, birbirimize batıyoruz. Hepimiz, ne demekse, “öteki tarafa”, gıcığız!
Ve en mülayim olanımız bile bizleri bu hale getirenleri bir eline geçirse, son yılların en popüler protesto gösterisindeki gibi, ayağından pabucunu çıkarıp kafalarına atıverecek! De, edebinden yapmıyor!
Hala inanıyorum ki son gülen ve de en gevrek gülen, bu silahsız, işinde gücünde, sakin, ahlaklı, kibar, sessiz çoğunluklar olacak.
Dolayısıyle bu kitabın kapağı aracılığıyla, kitabı alanlar adına, yani vekaleten, hali pür melalimize katkısı olan bütün kifayetsiz muhterislerin alnının ortasına, ayakkabımı “çtooong” diye fırlatıyorum!
Mizah en iyi silah, en iyi ilaç...
Son yılların popüler deyişiyle “Velev ki” ciddiyim, “Velev ki” ıskalamadım ve pabuç tam “yerine” ulaştı!
Heheheheheh! Siz var ya siz!
Düşüncesi bile içinizin yağlarını eritti değil mi? !
O zaman artık biraz gevşeyip gülebiliriz.
İyi okumalar!
 

Sayfa Sayısı: 214
fiyatı: 12 TL

CAHİLLİKLER KİTABI- 1


Kitap Hakkında
Bildiğinizi düşündüğünüz her şey yanlış...  (Diyor. Ama Siz inanmayın. Yazılan her şey de doğru değil. Örneğin: Dinimizle ilgili bazı konuları bilimle bağdaştırmışlar. Ama yanlış. Öncelikle bu konuda Kur'an 1. kaynağımızdır.)
Bu kitap, yaygın kanılarla ilgili yanlış bilgilerimizin ve yanlış anlamalarımızın kapsamlı bir listesini sunuyor.
Cahillikler Kitabı, filozofların, bilimcilerin ve sokaktaki insanların tarihin büyük bölümünde cevabını aradıkları bir soruya ışık tutuyor: Hakikat nedir, zırva nedir?
Thomas Edison herhangi bir şey hakkında yüzde birin milyonda birinden daha az şey bildiğimizi söylüyordu; Mark Twain sadece matematikte uzmanlaşmak için sekiz milyon yıl gerektiğini düşünüyordu. Cahillikler Kitabı da, bilinecek ne varsa bildiklerini düşünenlere, 'her şey bu metinde açıklanmıştır, bilmeniz gereken başka hiçbir şey yok' diyenlere meydan okuyor.
Siz hâlâ iki tane burun deliğimiz olduğunu, Dünya'nın tek bir uydusunun bulunduğunu, beş duyumuz olduğunu, suyun renksiz olduğunu, Amerika'nın adının Amerigo Vespucci'den geldiğini ya da 36 Osmanlı padişahı olduğunu düşünüyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız. 

Sayfa Sayısı: 276
Fiyatı: 13 TL

Kitaplık Modeli (Bence fazla kullanışlı değil ama çok şirin duruyo :D)

SİYAH SÜT


Kitap Hakkında
Bu kitap okunur okunmaz unutulmak için yazıldı. Suya yazı yazar gibi...
"Siyah Süt" kadınlığın, kadınların hayatının kasvetli ve karanlık ama son tahlilde geçici bir dönemiyle ilgili. Birdenbire gelen ve geldiği gibi hızla dalgalar halinde çekile çekile giden bir haletiruhiye burada incelenen. Bu haliyle elinizde tuttuğunuz kitap bir nevi tanıklık. Otobiyografik bir roman.
(...) Annelik dünyanın en yaşanılası, en muhteşem lütuflarından biri; güzel ki hem de nasıl. Aldığı tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor.
Öylesine benzersiz, öylesine kıymetli... aynı zamanda çetrefil, karmaşık ve kimi zaman hayli ağır.
"Siyah Süt, cesur, şaşırtıcı, tılsımlı bir roman: Bunca kötülüğün ortasında, bize umut veriyor Elif Şafak, dayanabilmek, direnebilmek ve sonra hayata, bir mucize gibi, yeniden başlayabilmek için."

Sayfa Sayısı: 303
Fiyatı: 19 TL

13 Temmuz 2012 Cuma

ADI: AYLİN


Adı: Aylin
Ayşe KULİN
Kitap Hakkında
Aylin Radomisli Cates, 19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından, kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu. Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı. Kaptıkaçtı tipi arabası, parke taşı döşeli dümdüz avluda, aklın alamayacağı bir nedenle kayarak, dört parmak yüksekliğindeki seti atlamış, meyil aşağı inmiş, ön tekerlekleri yolda, arka tekerlekleri duvara takılı durmuştu. Aylin, arabanın altına çaprazlamasına girmiş, sırtüstü yatıyordu. Üstünde abiye bir gri döpiyes, yakasında yarım ay biçiminde bir elmas broş, parmağında tek taş yüzük vardı. Otopsi raporuna göre, iki gün önce, Salı gecesi ölmüştü. Türkiye’nin tartışmasız en ünlü kitaplarından biri Adı: Aylin, prenseslikten Amerikan ordusuna uzanan baş döndürücü bir hayatın romanı...
Sayfa Sayısı: 398
Fiyatı: 20 Tl

İSTANBUL HATIRASI


İstanbul Hatırası
Ahmet Ümit
Kitap Hakkında
Yaşadığın şehir özgür değilse, sen de özgür kalamazsın!..
Byzantion’dan İstanbul’a uzanan heyecan yüklü, tarihsel bir serüven…
 Yedi hükümdar, yedi kadim mekân, yedi gizemli olay ve yalın bir gerçek!
Ahmet Ümit’in beklenen romanı İstanbul Hatırası 1 Haziran tarihinde okurlarla buluşuyor. Romanlarında zengin arka planı polisiye kurgu içinde vermekteki ustalığı ile bilinen Ahmet Ümit’in bu romanı da yine peş peşe işlenen cinayetlerin çevresinde kurgulanmış. Ancak bu kitabı sıradan bir polisiye romandan ayıran birçok özellik var. Her şeyden önce zengin kadrosu ile İstanbul Hatırası, çeşitli kesimlerden İstanbulluyu bir araya getirerek içinde barındırdığı alt öykülerle zengin bir yapı sunuyor. Birbirine bağlanan bu alt öyküler bir yandan gerilimin etkisini artırırken bir yandan da romanı şenlikli ve çok yönlü bir yapıya ulaştırıyor.
Kitabın bir başka önemli özelliği de İstanbul hakkında son derece detaylı bilgi içermesi. Kurgunun içine yerleştirilen bu bilgiler hem okumayı daha meraklı hale getiriyor hem de tarih aracılığıyla çok günümüzün dışındaki öykülerin de kurguya yerleşmesine imkan tanıyor. Böylece Ahmet ümit’in İstanbul Hatırası adlı romanı, başka başka dönemlerin öykülerinin eşliğinde, günümüz İstanbul’unun geniş bir panoramasını oluşturuyor. Tutucusundan modernine, eski İstanbullusundan yeni göç etmişine, milliyetçisinden gayrı Müslim’ine varana dek İstanbullu diye adlandırılabilecek herkes bu kitabın içinde kendi öyküleriyle birlikte İstanbul’un devasa çarklarının dişlilerini dile getiriyor. Binlerce yıllık tarihiyle İstanbul başrolü oluştururken romana girip çıkan her karakter de İstanbul’un nasıl İstanbul olduğunu aktarıyor.
Sayfa Sayısı: 590
Fiyatı: 16 Tl

Şirin Kitaplık Modeli